Bir koca/babanın günahı, geçmişteki ve gelecekteki ailesini nasıl mahva sürükleyebilir? Tam olarak bu sorunun ve geçmişten kaçmanın imkansızlığını gözler önüne seren Yağmur Durduğunda, yedi yaşındayken gizemli bir biçimde ortadan kaybolan babasının izini sürmek için Avustralya’ya doğru yola çıkan bir gencin hikayesini anlatıyor. Babası ve kendi hayatının çakışmasıyla ortaya çıkan sırları başarılı bir kurguyla aktaran oyun, son yılların yazılmış en başarılı metinlerden biri olarak görülüyor.
Andrew Bovell’in kaleme aldığı, Hakan Çimenser’in yönettiği Yağmur Durduğunda, başarılı kurgusunun yanı sıra, seyirciye fazlasıyla beyin jimnastiği yaptırıyor diyebilirim. Tiyatro genellikle sorgulamaya ve düşünmeye iter insanı ancak bazı oyunlar seyirciyi sanki bir bulmacanın içine sürüklüyor. Oyuncu ve seyirci arasındaki mesafe bu yönden kuruluyor. Sonuç olarak da, seyirci oyun bittiğinde rahatlamış bir şekilde evine gidebiliyor. Çünkü o koltukta oturduğu süre boyunca bir şeyleri hep aklında tutmaya, tahminler yürütmeye çalışıyor ve merak duygusu iyice içine işlemiş oluyor. İşte Yağmur Durduğunda bu oyunlardan biri.
Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda çok fazla etkileyici bir oyun olduğunu söyleyemem. Kötü değildi elbette. Oyuncuların çoğu iyiydi, müzikler iyiydi, ışık oyunları iyiydi, hikaye iyiydi ama insanın içine işlemiyor, hiçbir şeyi sorgulatmıyor, bittiğinde bir şeyleri düşünmeye itmiyor. Bir tiyatro oyunu seyirciye bunları yaptıramıyorsa, iyi oyun kriterinden biraz uzaklaşmış oluyor gözümde. Doğru ya da yanlış, tamamen hislerimle yaklaşıyorum ve yazıyorum.
Gidecek Olanlara Tavsiyeler
İlk perde inanılmaz sıkıcı geçiyor. Birbirini kovalayan tekrarlar seyirciyi ister istemez boğuyor. Çok yavaş ilerliyor ve perde arasında gitmeyi bile düşünebiliyorsunuz. Ancak ilk perde karar vermek için çok erken. Tiyatro önyargıyı kaldırmıyor kimi zaman. İlk perdede hiçbir şey anlamama ihtimaliniz muhtemel ancak giderseniz, (baskı yok – gitmeseniz de olur) ikinci perdeyi bekleyin. Oyun ikinci perdede hareketleniyor ve biraz daha ilgi çekici olmaya başlıyor. Sır perdeleri ortadan kalkıyor ve oyun aydınlığa kavuşuyor.
Bununla Bitirelim…
– Bana neler oluyor Joe?
– Bir şey olduğu yok, sadece bugünün dün mü, yarın mı olduğu konusunda fikrin yok. Ama inan bana bunun için seni kimse suçlayamaz çünkü hiçbirinin birbirinden farkı yok.
Gözünüz Satürn’de* olsun…
*Satürn Yunanca’dan gelir ve anlamı gezgin demektir.
Henüz Yorum Yapılmamış