Uzun zamandır yazamadığım için kendimi hep çok kötü hissettim. Sanki bir çocuğum varmışta ben onu anneannesine bırakıp uzun süre arayıp sormamışım gibi bir psikoloji içerisindeydim bloguma karşı. Bu süre içerisinde neler yaptım. Kısaca özet geçip, huzurlarınızdan ayrılacağım.
İşimden ayrıldım. Evet bunu yaptım. Akabinde hemen sevgilim ve arkadaşlarımla Saroz Körfezi‘ne gittim. Dönerken otobüs bulamadığımız için otostop yapmak zorunda kaldık ama inanın çok eğlenceliydi. İki özel araçla Yenibosna’ya kadar gelebildik. İnanmayacaksınız ama 6 kişiydik. Hayatıma katmış olduğum en güzel deneyimlerden biriydi. Bence herkesin yaşaması gerek. Çünkü çocukluk arkadaşım der ki, “hayat kısa, kuşlar uçuyor ve balıklar yüzüyor”.
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nın Tiyatro bölümü için “Özel Yetenek Sınavı”na başvuru yaptım. O gün İstanbul Üniversitesi’nin de sınavlarına başvuru yapacaktım ama ortaya çıkardıkları saçma yönergeleri yüzünden yaş sınırına takıldım ve geri çevrildim. 22 yaşından gün almamak gerekiyormuş. Ben 17 Temmuz 1990 doğumluyum ama Aralık 1990 doğumlular girebiliyor o sınava. Bizim gibi pırlanta olan gençlerin önünü kapatmaktan, geleceğimizle oynamaktan başka bir şey değil. Neyse ki Mimar Sinan, bu konuda daha mantıklı. Uzun lafın kısası, özellikle şu mübarek günlerde dualarınızı benden esirgemeyiniz.
Sevgilimle birlikte o çok sevdiğim, hatta izlerken çocuk gibi heyecanlandığım Harry Potter‘ın son bölümünü izleme fırsatı buldum. Şunu anladık ki, 3D tamamen bir satış ve reklam tekniği olmuş. O kadar 3D olabilecek sahne varken, hiçbirinde 3D kullanılmamış. Yazık olmuş. Ama filme gelecek olursak gerçekten çok keyif aldım. Aslında objektif olamıyorum. Çünkü Harry Potter’a başarısızlığı bir türlü konduramıyorum. Ayrıca bir şey fark ettim, Harry Potter’ın duygusal sahnelerinde gözlerim doluyor. Bence hüzünlü sahnelerde ayrı bir başarıları var. Son olarak filmin sonundaki yaşlandırma makyajı Hollywood’a hiç yakışmamış. Bu konuda Harry Potter’ı koruyamayacağım, üzgünüm.
Son olarak iki gün önce sevgilimle 1. yılımızı kutladık. Benim için hazırlamış olduğu hediye gerçekten inanılmaz. Doğru kişiyle beraber olduğumu bir kez daha görmüş oldum. Kendisine buradan da teşekkür etmek istedim.
Bir de şöyle bir video izledim. Doğu insanına ayrı bir sempatim var sanırım. Özellikle çocuklarına karşı. Şu sevimliliğe bakar mısınız? Sizlerle paylaşmadan edemedim. Bir de biraz gülün istedim.
Uzun zamandır yazmak istediğim her şeyi bir yazıda paylaşmış oldum. Biraz sıkıştırma bir yazı gibi görünebilir. Bir solukta yazdım diyebilirim zaten. Bundan sonra blogumu bu kadar uzun boşlamayacağıma söz veriyorum.
1 Yorum Var
umuyorum ki hep mutlu olursunuz sevgilinizle ;)
sevgiler..