Belki biraz geç. Ama ben Nuri Bilge Ceylan’la üniversite 1’de tanıştım. 3 Maymun’u sinema salonunda izledim. Önce hiçbir şey anlamadım. Bir kere daha izledim. Biraz bir şeyler yandı kafamda. Sonra bir daha. Oturup bütün filmlerini izlemeye karar verdim. Sonra anlamaya başladım. Ama hala yazmaya cesaret edemediğim filmlerdir, yazmaya cesaret edemediğim bir adamdır Nuri Bilge Ceylan.
“Bir Zamanlar Anadolu’da” filmiyle “Cannes Film Festivali”nde “Jüri Büyük Ödülü”nü kazanarak bir büyük başarıya daha imza attı. Henüz filmi seyretmedim. İlk fırsatta seyredeceğim. Ama yazar mıyım bilmiyorum. Dediğim gibi o filmleri yazacak cesareti kendimde görmüyorum henüz. Nitekim şuan oturmuş Nuri Bilge Ceylan hakkında haddim olmadan bir şeyler karalıyorum.
Ceylan’ı kafamda fazla abarttığımı düşünüyor olabilirsiniz. Çünkü Nuri Bilge benim gözümde bir yönetmenden çok daha fazlası. Büyük bir tutkunu olduğumu söyleyemem. Bir şeyin tutkunu olabilmem için onu çok iyi anlamam gerekiyor çünkü. Ancak Nuri Bilge Ceylan yönetmenden çok, bir ressam benim için. Gördüklerimi kamera görüntüsünden çok fotoğrafa benzetmem daha doğal olabilirdi belki. Ama o görüntüler ne kamera görüntüsü ne de fotoğraf. Tam anlamıyla hepsi birer tablo. O kadar muazzam geliyorlar ki gözüme, duvarımda yaşatmak istiyorum her birini. Yaşadığım hissini kat ve kat alıyorum o görüntülerden, daha doğrusu o tablolardan. Şimdilerde 3D adı altında hissettirilmeye çalışılan bazı şeyleri, böylesine doğal aktarabilen kaç kişi var ki şu “yalnız ve güzel” ülkemde.
Şahane bir göz zevki yaşatması dışında, tüm filmlerinde hissettiğim başka bir şey daha var. Samimi ve dürüst olmam gerek. Filmin ilk 30 ya da 40 dakikası bırakıp bırakmamakta hep tereddüt yaşarım. Her film için geçerlidir bu. İlk yarım saat çok önemlidir. Devam edip etmeyeceğini kestiremediğin anlardır. Ben her filmde yaşamam bunu. Sıklıkla Nuri Bilge Ceylan’ı izlerken yaşarım. Sonra bir bakmışım filmin içinde, Nuri Bilge Ceylan’ın yanı başındayım. Olaylar benim yanımda gerçekleşiyor ve ben hepsine şahit oluyorum. Derken bir bakmışım jenerik akmaya başlamış ben ekrana kilitlenmişim. Kendime gelmem birkaç dakikayı buluyor. Nuri Bilge Ceylan filmine mi yoksa akıp giden zamana mı hapsediyor bizi bilemiyorum. Neler geçiyor kafasından? Bir anlayabilsem onu…
“Uzak” benim favori Nuri Bilge Ceylan filmimdir. En çok onu sevmiştim. Şimdi “Bir Zamanlar Anadolu’da” filmini çok merak ediyorum ve ilk fırsatta izlemeyi düşünüyorum. Eminim yine eşsiz tablolar manzaralı bir film beni bekliyor.
Henüz Yorum Yapılmamış