Geçenlerde ilk kez 1 saat boyunca Survivor izledim. Bu benim Nihat Doğan’lı Survivor’ı en uzun izleyişim. Daha doğrusu tahammül sınırım. Lisedeyken Survivor’ı izlemek için büyük bir zevkle kurulurdum televizyon karşısına. O zamanlar Survivor Türkiye – Yunanistan ve Survivor Aslanlar – Kanaryalar vardı tabi. Bir şekilde izleniyordu. Şimdi yaşımın ilerlemesinden dolayı çekici mi gelmiyor yoksa Survivor tahammül sınırlarımı mı zorluyor henüz çözemedim. Ama ikinci seçenek daha baskın gibi.
Şu sıralar internette rastlıyorum Taner ve Nihat Doğan’ın saçmalıklarına. Haliyle gözüm takılıyor ve izliyorum. Ne yalan söyleyeyim komik bulup gülüyorum da. Özellikle Taner’in ben bi’ goşu yapayım videosu favorilerim arasında. Ancak bütün hafta sonu akşamlarımı Survivor için heba etmemi beklemesin kimse benden. Çünkü Survivor, Acun Ilıcalı’nın müthiş zekasından ötürü tamamen sponsorlar üzerinden yürüyen bir yarışma olmuş. Sadece reklamlardan ve Nihat Doğan’ın saçmalıklarından oluşuyor ve böyle bir şeye insanlar nasıl katlanıyorlar aklım almıyor gerçekten.
Bir ara Twitter’da Survivor’ın pek fazla sarmadığını yazan kişiler vardı. Ama gün geçtikçe, bunların hepsi nasıl oldu bilmiyorum, Survivor bağımlısı oldu. Şimdi 3 twit’ten biri Survivor ve Nihat Doğan hakkında oluyor. Hal böyle olunca, geçtiğimiz Cumartesi akşamı merak edip bir bakınayım dedim şu Survivor Ünlüler – Gönüllüler nasıl bir şeymiş diye. Aman yarabbi tam bir kabus. Eğlenceli olan tek kısmı Taner ve Nihat Doğan diyebilirim. Bana göre sadece Taner. En azından o şivesi kendisine birazcık şirinlik katmış ve öyle ya da böyle götürüyor. Ayrıca her sıradan insan gibi ünlü olma çabalarını maruz görüyorum ben Taner’in. Ancak söz konusu Nihat Doğan olduğu zaman aynı şekilde düşünemiyorum. Göz yaşlarını gözümüze sokması, her oyunda çocuk gibi aleyhine bir şey olduğunda mızıkçılık yapması, oyunu kazandığında benim sayemde oldu diyen gıcık çocuk tavırları, en önemlisi Dominik’in Sokrates’i gibi ortalarda dolanması nasıl samimi olarak algılanabilir merak ediyorum. Bildiğin Survivor Adası sahne, Nihat Doğan oyuncu. Nihat Doğan’ı bu yarışmadan önce de tanıyorduk, bu yarışma sayesinde de hafızalardan silinmeyecek. Kendisi de bunu istiyordu ve başardı zaten.
Gerçi sadece Nihat Doğan’a yüklenmekle yanlış yapıyorum, oradaki tüm ünlü tayfasının bariz şekilde kariyer korkusuna düştüğü apaçık ortada değil mi? Bir tek Derya Büyükuncu’nun durumu diğerlerinden biraz farklı. O zaten sporcuydu ama katıldığı yarışmalar gösteriyor ki televizyon kariyerini daha çok düşünüyor Büyükuncu. Hatta Yok Böyle Dans yüzünden kendi maçına çıkmamıştı. Buradan ne kadar da profesyonel biri olduğunu da anlayabiliriz.
Hadi tüm bunlara tahammül edilebiliyor, peki durmadan karşımıza çıkan ve artık yeter dedirten o reklamlara nasıl dayanıyor insanlar? Özellikle Acun’un iki saniyede bir ağızından acunn.com çıkıyor ve hemen ardından televizyonun altından gözümüze sokuluyor. Yarışmalarda bile sponsorların reklamları durdurak bilmeden devam ediyor. Acun’a kızamıyorum da, ekranda olduğu her saniye para kazanıyor adam. Böyle bir şeye neden dur desin? Üstelik Acun’un beyni sadece nasıl para kazanırım şeklinde çalışıyor. Belli ki fonskiyonları da yerinde.
Anti Survivorcı filan değilim. Ben televizyonun gidişatına karşıyım sadece. Bir de böyle şeyleri büyük bir zevkle izleyip, prim yaptıranlara. Zaten yapılan araştırmalarda Türk insanın zeka seviyesinin düşük çıkmasında, bu aptal kutusunun payının olmadığını düşünmüyorsunuz değil mi?
1 Yorum Var
ÇOK SAÇMA BİR ŞEY.NEDEN BUNU BURAYA KOYMUŞLAR Kİ?BUNUN NE ANLAMI VARKİ.ALLA BUNU YAZANA AKIL FİKİR VERSİN İNŞALLAH