Ben biraz her şeyde benim de tuzum olsun diyen insanlardanım. Bir şeyde en iyi olmak yerine, her şeyden biraz bilgim olsun isterim. Her şeyi becerebileyim, herkes bana hayran kalsın gibi. Mesela tüm dünya ülkelerinin dillerini bilmeyi, sanatın her dalında üstün yetenek sahibi olmayı, genel kültür ataşesi olmayı ve tüm spor dallarını ustaca başarabilmeyi hayal ederim hep. Tabi bu hem mümkün olmayan bir şey, hem de bir an önce kendisinden kurtulmam gereken bir düşünce. Ancak, yavaş yavaş da olsa bir yerlerden başladım ve bunu sizlerle paylaşmak istedim.
Pek sevgili erkek arkadaşım Kudret Çayıroğlu, bir çok kişinin bildiği üzere profesyonel bir fotoğrafçı adayı. Bu konudaki başarısını görmezden gelemeyiz. Kendisi başarılı bir fotoğrafçı olduğu gibi, insanları fotoğrafa özendirmek konusunda da çok yetenekli. Yaklaşık 1-1 buçuk ay önce, yıllardır evimde duran 1970’li modellerden biri olan Minolta analog fotoğraf makinemi, Sirkeci’de baktırmamızı önermişti. Ben de hemen kabul etmiştim ve kendimizi Sirkeci’de bulmuştuk. Şuan da ismini hatırlayamadığım, kendini analog makinelere adamış çok tatlı bir abinin yanına gittik. 1 saat kadar abiyle sohbet ettik ve makinemde herhangi bir sorun olmadığını öğrendik. Hemen film alıp sokaklara döküldük Kudret’le. 36 tane fotoğraf hakkım olduğu için önüme gelen her şeyi çekmemeye özen gösteriyordum. Gözüme güzel görünen kareleri fotoğrafladım ve 1 ay gibi -bana göre- uzun bir sürenin sonunda filmleri bitirip, banyoya götürdük. İkimizde çıkacak sonuçtan ötürü çok heyecanlıydık.
Ve işte o sonuçları sizlerle paylaşıyorum. İçlerinde çok sevdiklerim olduğu kadar, aman ne yapmışsın burada Diley dediklerimde yer alıyor. Sadece güzel olanları paylaşmak doğru olmaz en nihayetinde. Düzenli olarak çektiğim fotoğrafları burada paylaşmayı düşünüyorum. İlk film için benim söyleyeceklerim; görsel olarak sizlere bir şeyler ifade etmese de, bana göre her bir karenin benim için güzel bir hikayesi var. Ama bunu ürettiğim şeye anlam yüklemek adına söylemiyorum. Çünkü gerçekten hepsinin eğlenceli bir hikayesi mecvut. Ne de olsa hepsi analogla çekildi.
Şimdi siyah-beyaz film taktım makineme. Bir de renksiz bir deneyim yaşamak istiyorum. Yazımın başında bahsettiğim gibi, her şeyde benim de bir tuzum olmalı. Biraz Kudret’in özendirmesi sayesinde, bu işe de bir kaç tuz ekmiş bulunuyorum.
Fotoğraf, güzel bir sanat, ancak analog sanattan da öte, çok başka bir heyecan. Anlatmakla olmuyor, yaşamak lazım.
Not: Kudret Çayıroğlu’nun çalışmalarına göz atmak isterseniz, buraya tıklayabilirsiniz.
13 Yorum Var
Güzel fotoğraflar,emeğine sağlık Diley Kuru. Çift olarak inanılmaz enerjiniz var bunu en güzel şekilde değerlendirdiğiniz inancındayım. İlerisini hayal bile edemiyorum.Ama güzel olduğu çok net, final zamanlarında nutella mucizesi gibi misal.
Eklemeden geçmeyi edepsizlik sayacağımdan belirteyim ki ; yazı bitip fotoğraflara geçtiğimde , fotoğrafların teker teker kayması ve bittiğinde alt sekmeye geçmesi beni bir büyük devirmiş kadar çarptı.
sevgiler
Yorum için teşekkür ederim. :)
galerideki 2. karen nefismiş. bunun dışında okuması güzel bi yazıydı, kudretle yazım dilleriniz benzeşiyo rahat ve çabuk okunuyosunuz. bi de kudret kilo almış, hanımköylü işte.
asdfsdfsdafsdf. maalesef hala aynı kiloda. :D
Yasin, kilo etkisi analogtandır.
Ceren çok teşekkürler, bi şımardım bi yükseldim böyle. :)
ben kızları anlamıyorum.
fotoğraf çekilirken neden sağa sola dönüp çektirirler ? bir kere de düz bi şekilde bakın şu deklanşöre. (böyle mi yazılıyordu bu ?)
Bir de, bende böyle fotoğraf çekmek istiyorummmm :(
Başka tarafa bakmasını ben söyledim Ali Abi. :)
genelde ya sol ya da sağ taraf. ben geneli için demiştim abla. yoksa tövbe senin çektiklerine laf etmedim. :)
yazıda fotoğaflarda harika …başarılarınız daim olsun inşallah…
Çok çok teşekkür ederim. :)
Merhaba ;
Bende de Minolta 7000 makina var :) kullanmak için elime aldım filmi taktım :)ancak kullanma kılavuzu olmadığından f ayarını yapamadım:( bu makinada yok mu benmi beceremedim bana yardımcı olabilirseniz sevinirim
2.Fotoğraf çok güzel elinize sağlık
Yorumunuz için teşekkür ederim. Fakat maalesef makinenin ayarlarını ben değil yazıda bahsettiğim Sirkeci’deki Ali abi yapmıştı. :) Doğrusunu isterseniz ben çok fazla amatörüm. Ve şansızlık makinemin objektifi arızalandığı için de kullanamıyorum. Sizin için bir fotoğrafçı arkadaşıma soracağım yine de.